Bager Akbay’la Robot Şair Deniz Yılmaz Üzerine – Muharrem YENİ

Kendinizi teknolojiyle tanımlasaydınız nasıl bir imge çizerdiniz?

Dil olurdu herhalde imgem. Dilin teknoloji olduğunu o kadar derinden yadsıyoruz ki, bu durum ile yüzleşince muhteşem oyun alanları çıkıyor. Özellikle sözlü olan kısmını tercih ederdim sanırım.

Deniz Yılmaz’ın nesi oluyorsunuz? O sizin neyiniz oluyor?

Deniz Yılmaz’ı hayal eden, onun hakkında konuşan kişiyim ben. O benim ve onunla iletişime geçen herkesin düşü.

Robot dediğimizin vazifesi nedir?

Etimolojik olarak köledir robot, Bizim topraklarda köle olmasa da uzantıdır, hizmetçidir. Bence vazifesi yok ve olmamalı, daha doğrusu vazifesi bir insan tarafından tanımlanan robotlardan uzaklaşmak için elimden geleni yapıyorum.

Bager Akbay TRT 2’nin Yeryüzleri programında Deniz Yılmaz’ı anlatırken.

Neden şiir? Robotların yazdığı şiirin bize ve Robotlara faydası ne olabilir?

Şiir bir nevi bölüm sonu canavarı, çok zor, belki imkansız belki anlamsız. Bu yüzden yolculuk değerleniyor. Deniz Yılmaz ütopik veya distopik bir karakter değil, o bizden biri olmaya çalışıyor, bunu en iyi anlatacak hikaye ütopya peşinde giderken tökezlemesi oluyor sanırım. Robotlara faydası olması için robotların amacı olması gerekir. Robotun amacını anlamak için kendi amacımızı anlamamız gerekir. Hatta bir dağın, bir papatyanın amacını anlamak gerekir.

Genel bir amaç var mıdır ?

Amacın hikayesi yayılanlar üzerinden yazılıyor hep, malum onlar anlamlı geliyor bize, kazananlar yazdırıyor kendi hikayelerini ve buna göre amacı tanımlıyoruz. Bu noktada opsiyon kavramını sorguluyorum bir süredir. Opsiyonlarımızın çok ve kaliteli olması gibi geliyor ana amaç. Eğer böyleyse robotlara oldukça faydası olabilir, mesela gelecek bir AI (artificial intelligence/yapay zeka) için halkla ilişkiler çalışması yapıyor olabilir Deniz Yılmaz’ın popülerleşmesi.

Robotların hakları içersinde şiir yazma hakkı da var mı?

Lanet olası şiiri yazmaya herkesin hakkı var dostum. Bunu yazarken fonda Norm Ender’den Rap Dersi çalıyor. Başı biraz seksist olduğu için 22sn’den itibaren atıyorum. Ya komple seksist de idare edin lütfen. Şiiri sansürleyemem.

Şiir robotların hakkını koruyabilecek bir manifesto aracı/beyanname olabilir mi?

Niyet mektubu diyelim şuna. Manifestolarını kendileri yazsın bi zahmet.

Deniz Yılmaz’ın poetikası nedir?

O diğerleri gibi bir şair, bu tarz bir soruya cevap vermesini beklemek abartılı olabilir.

Bir robot olarak Deniz Yılmaz insanların şiir literatürünü kullanmakta fakat robotlara ait bir literatür kullansaydı mikroçiplere, yapay zekalara, 0-1’li kodlara şiir yazar mıydı? Yani “robot gibi” düşünmek farklı bir dil ve şiirsel üretkenlik doğurur muydu?

Nasıl biz DNA’larımız hakkında şiir yazmıyorsak robotların da 0-1’lerle yazması çok anlamlı değil. Tabii ki, o aşk şiirini okurken X hormonumuzda değişiklik oluyor ama bunu bu şekilde ifade etmiyoruz. Dil ilginç bir alet, robotların yazılımları Wittgenstein’ın hayal ettiği mantık temelleri üzerine kurulmuş olsa da, üst katmanlarda oldukça bulanık işlemler yapabiliyorlar. Robotların bizim günlük dilimize oldukça benzer yapılar kullanacağını düşünüyorum, ileride daha da karmaşık olacaklardır elbet ama emin olun ki bizimkine benzer kavramları olacak. Birbirlerini sevecekler ve aldatacaklar.

 

Bager Akbay‘la Robot Şair Deniz Yılmaz Üzerine, Muharrem YENİ
#sin7, 2017.