her akşam karanlığı yenilgiye gebe
kısa saçlı çocukların hüznündeyim
kapanıyor alnımdaki makas izi
bense kapatamıyorum makas tutan ellerimi
kaburga kemiğimin kırılma sesinde
çiziyorum nefes alabilecek boşluklar
bir yumurtaydı gözlerim çatlardı
ruhum iskeletinden şikayetçi bir balık
gece üzerime yürüyen karıncalardan sonra
en çok ben çekiyorum saçlarımı
yeni bir günahla affediyorum kendimi
unutmanın vefasına sığınmışken
kapı arasında kalan parmaklarım için
yakama bir özür iliştiriyorum
ve tekrar düşüyorum alnımdaki makas izine
kaburga kemiğimin kırılma sesinden