Buda Heykeli – Vagif Sultanlı

Türkiye Türkçesine aktaran: Aynur Kahraman On yıllık ayrılıktan sonra yurda dönerken en çok istediği şey iş yerine, üniversiteye giderek bir zamanlar aynı bölümde çalıştığı öğretmen arkadaşlarıyla buluşmak, dertleşmek, hatıraların ışığında geçmiş günleri anmaktı. Ülkeyi terk ederken herkesten çok öğrencilerinin kaderine üzülmüştü; ona ihtiyaç duyduklarının farkındaydı ama birtakım nedenlerden gitmek zorundaydı. Artık durup bekleyerek hayatını daha fazla tehlikeye atamazdı. Buna rağmen bugün bile bazen yol ayrımında ...

Dünyanın Geri Kalanı – Cem Çabuk

Kadın, bekleme salonunun karşısında, soğuk rayların önünde tek başına sigara içerken pat diye yığıldı. Koşup üşüştüler: Eski kocası, biricik kızı, oğlu, kürsüsünden velayeti erkeğe veren kayıtsız hâkim, evinden kovan babası, “Kızım, doğru mu?” diye soran annesi, asla yüz vermediği iftiracı müdür, kovulsun diye aleyhinde konuşup duran iş arkadaşları, akrabaları, komşuları… Kolonya koklatıp yüzünü tokatladılar. Bacaklarını kaldırdılar havaya. Yakasını çekiştirdiler, düğmelerini çözdüler. Gözleri aralandı. Müdürün odasındaydı. ...

Eski Hikâye – Çiyil KURTULUŞ

Bu yürek, bizim yüreğimiz, bir tahtası eksiklerin yüreğidir. Sait Faik Abasıyanık “İki Kişiye Bir Hikâye” Bir pencerenin ardında ertesi sabahı bekle dur. Tut ki bir gün söktüler penceremi ya da geceyi bırakıp sabahı çekiverdiler mevsimden. Daha neyi bekleyeceksin. Sabahın altısında, uyan artık, dedim yatağın altına kaçmış terliklerime, yol budur. Yak bütün ışıkları. Koy demliği ocağa, koy kendini banyoya. Tıraştı duştu, havam aydınlandı birden. Hayırdır oğul. ...