Hükmü kalmayacak ölümün.
Çırılçıplak ölüler bir olacak
Ayın, rüzgârın peşindeki adamla.
Tertemiz kemikleri çürüyüp gittiğinde
Yıldızlar dolacak dirseklerine, ayaklarına.
Çıldırmış olsalar da, akılları başlarında
Batsalar da dibine denizin, çıkacaklar yeniden
Ölse de aşıklar, ölmeyecek aşk.
Hükmü kalmayacak ölümün.
Hükmü kalmayacak ölümün
Kıvrımlı dalgaların altında yatanlar,
Rüzgâr misali teslim olmayacak ölüme,
Gerilse de sinirleri,
Bağlansalar da işkence çarkına, direnecekler.
İnanç ikiye ayrılacak ellerinde
Ve tek boynuzlu şeytan geçecek içlerinden
Ayrılsa da uçları, kopamayacak birbirinden
Hükmü kalmayacak ölümün.
Hükmü kalmayacak ölümün
Duymayacak martı seslerini kulakları,
Vurmayacak dalgalar kıyılarına,
Açmayacak belki yerinde çiçek,
Kaldırmayacak başını yağmurun vuruşuna.
Ölü de olsalar mıh gibi,
Yine de dalacak başları papatyaların arasına.
Batana dek güneş, yaşayacaklar altında.
Hükmü kalmayacak ölümün.
İngilizceden çeviren: Harika KARAVİN YÜCE
Hükmü Kalmayacak Ölümün, Dylan THOMAS
#sin28, 2021.